23 Haziran 2024 Pazar
Turizmin anlatılan en önemli özelliklerinden birinin de KÜLTÜR olduğunu artık hepimiz ezberledik . Hangi KÜLTÜR?
Örneğin 40 yıldır Türkiye’ye gelen Almanların kaç tanesinin evinde “kuru fasulye – pilav “ yeniyor? Ama bizim turizm bölgelerimizin çevresini dolaşırsak görüyoruz ki nerede ise köylerde bile şinıtzıl (schinetzel) restoran menülerinde bol bol gözüküyor.
Ya lahmacun? Zaten Türk mutfağına ait olmayan, Ortadoğu mutfağının bir ürünü olan Lahmacun restoranlarımızda “türkish pizza” diye pazarlanmakta. Merak ettim bir İtalya gezisinde arandım: acaba İtalyanlar pizzayı “İtalyan lahmacunu“ diye satıyorlar mı diye, nafile , Pizza diye satıyorlar. Hatta kendi mutfak kültürlerinin bir parçası olarak öylesine kabul ettirmişler ki pizza kelimesinin başına “İtalyan” vurgulamasını koymaya bile gerek duymuyorlar. Lahmacun ise ne Türk ne de pizza!
80 li yıllarda, yani turizmin başladığı yıllarda, Alanya çarşısındaki dükkanlar yan yana dizilmişlerdi: Halıcı, Kuyumcu ve Derici. Yıllar geçti, önce halıcılar kapandı. Halı müşterisi kültürlü müşteri idi, kültür ile ilgileniyordu. Tanımlaması da “Kültür Turisti” olarak geçiyordu. Hızla ve arsızca kitle turizmine girmemizle beraber bu Kültür Turistlerini de çevremizden uzaklaştırdık. Süreç içerisinde dericiler de, kuyumcular da yavaş yavaş kayboldular. Yerlerine ne mi geldi? Sahte t-shirt, çanta vb satan dükkanlar. Gelen turistler ya da fiyat düşüre düşüre gelmeleri için kapılarımızı sonuna kadar açtığımız turistler(!) çok mutlu oldular, artık 5 Avroya marka ürünleri alabiliyorlar ve kendi ülkelerinde bu sahte ürünlerle kendilerine toplumsal bir statü elde edebiliyorlar. Geldikleri ülkenin / ülkelerin kültürü ile uzak yakın ilgileri olmayan bu kitle turistleri turizmin gözbebeği oldular. Listeyi uzatmak olası : Çin’den gelen hediyelik eşyalar, Rusya’dan gelen dansözler, halk dansı adı altında yapılan ne olduğu belirsiz gösteriler, Türkiye hariç dünyanın her yerinden gelen gösteri grupları v.s., v.s. Biz neredeyiz? Yerli ve Milli ?
( Hakkını da verelim, sahte ürünlerin kaliteleri de asıllarından çok farklı değil. )
Biz farkında değiliz ya da ucuz bir ümitle farkına varmak istemiyoruz ama özellikle kuzey Akdeniz çanağında olan ülkelerin gözbebeklerinde katarakt başladı. Tabii ki istisnalar hariç olmak üzere, bu gözbebekleri, değil turist olarak geldikleri ülkenin kültürüne ilgi duymak, kendi ülkelerinde dahi olmayan yoz bir yaşam / eğlence anlayışı ile o ülke kültürlerini de yozlaştırıyorlar.
Turizmin anlatılan onca yalanından biri olan KÜLTÜR bu vahşi kitle turizmi sayesinde, birilerinin ceplerini biraz daha doldurabilmeleri adına her gün biraz daha yok oluyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığımızın planlamalarında satır aralarında sözde planlar var. Ama sadece sözde…..
Bener E. Kavukçuoğlu