CHP mitinginde “Adem gitsin ama Şahin de gelmesin” havası Metin Erdem yorumladı

CHP adayı Osman Tarık Özçelik, ilk seçim ofisi açılışı yapıldı. Mitinge dönüşen açılış FİYASKO ile başladı. Tam 1.5 saat gecikmeli başladı. Çok cumhurbaşkanı ve başbakan mitingine katıldım.

Birkaç tanesinde hava, uçak vs. problemi dışında böyle bir gecikme hatırlamıyorum. Bu gecikme Özçelik’in rüzgarı arkasına alıp moral üstünlük sağlamasına engel oldu. Ayrıca hoparlör sadece kuzey tarafına çevrilmişti.

Ben dahil güney tarafta süs havuzu etrafındaki izleyiciler konuşmaları duyamadı.( Ben de yer değiştirmek zorunda kaldım) Aslında bunun için her şey vardı. Coşkulu ve sayıca yüksek ve her kesimden seçmen kitlesinin varlığını görünce “Hıımm..tamam… hiçbir aday moral-Psikolojik üstünlük sağlayıp rüzgar estiremedi bu defa Osman Tarık Özçelik rüzgar estirecek” diye kendi kendime mırıldandım.

Nazarım da değmez ama bu gerçekleşmedi. Sağcı, milliyetçi, muhafazakar, sosyal demokrat, sosyalist ne ararsanız vardı. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı ve tekrar aday olan Muhittin Böcek’in gecikmesi nedeniyle açılış mitinge dönüşse de büyüsü bozuldu.

Seçim kazanmak bir hava, atmosfer, motivasyon, sinerji yakalama işidir. Bu da stratejik hamleler ve hataların en aza indirilmesi ile mümkündür. CHP’nin karpuz gibi yarılmış üyeleri hala Özçelik’in çalışmalarına entegre olmuş değil. Göremedim onları. Bu büyük bir handikap. Başka bir handikap siyasal organizasyonlarda aksilikler ve riskler hesaplanır, risk analizi yapılarak çıkan krizler b,c planları ile yönetilir.

Açılışta böyle bir risk analizi ve yönetimi görmedim, hissetmedim. Yani buna ilişkin planları yoktu. Sadık Dizdaroğlu ve Murat Koçak başta olmak üzere bu işe el atmazlarsa devamlı sorun yaşayacaklar gibi görünüyor.

CHP’nin mitinginde rüzgar esmese de SİNERJİ yakalama potansiyelini gördüm. Oraya gelenlerin mahalleleri, meslekleri, yaş grupları, memleketlerine bakarak şunu söyleyebilirim.

Alanya seçmeni Özçelik isminde birleşme eğilimi göstermiş. Tahmin etmediğim isimleri ve parti taraftarları heyecanla Tarık Özçelik’i dinlediler. Bu da bana şöyle bir politik eksen çizdi. “Adem Murat Yücel gitsin ama Mehmet Şahin de gelmesin “ 40 yıla yakındır izlediğim ve hala öğrenmekte olduğu turizmin başkenti Alanya’nın siyasi tablosunda böyle bir enstantane görmedim. Ki yukarıda söylediğim politik eksen doğru olmasa her eğilimden her partiden her kuşaktan insanı bir araya getirmek; siyasi literatür açısından oldukça zor bir eylem sayılır.

Başka bir ifadeyle Özçelik bu kadar farklı insan kümesini (Cluster) bir araya getirmenin başarısını kendisi üstlenmemelidir. Özçelik’in bu başarıda Yücel ve Şahin in katkısını da görmesi gerekir! Aksi taktirde aradan sıyrılma (İYİ Parti ve MHP başta olmak üzere sağ partilerin arasından çıkarak kazanma ) ihtimalini yok eder, Şahin de Yücel de kazanabilir.

Özçelik’in performansına gelince ilk defa siyasete giren birinin yaptığı konuşmayı eleştirmem çok da hakkaniyete sığmaz. İkinci konuşmasına eleştiri hakkımı sakladım. Ama şunu söyleyebilirim. Program gecikince Özçelik gerilmiş ve bu da konuşmasına ve ses tonuna yansımıştı.

Siyaset et ve kemikten oluşan duyguları olan kitlenin oluşturduğu bir üst yapı kurumudur. Son kertede bütün adayların bunu akıllarının bir köşesinde tutmalarını öneririm. Eski belediye başkanlarından Hasan Sipahioğlu’nun CHP listesine vurduğu damga meydanda lök gibi görünüyordu. Adaylar 3 Marta kadar listelerde değişiklik yapma hakları var.

Bekleyip görelim. Her zaman olduğu gibi gzpalanya.com her adaya aynı oranda başarılar diler.