Döviz ile satış yapan firmaların/sektörlerin gündeminde döviz kurunun enflasyona göre düşük seyretmesi var. Özellikle turizm sektörü feryat ediyor.
Turizmci kibar, naif, pozitif bir yapıya sahip olduğu için talepleri, şikayetleri pek duyulmuyor.
Sorun şu;
1- Türk Lirası (TL), şu an fazla değerli. Yurt içinde geçen yıl 1000 dolar olan bir tatil bu yıl 1200 dolara çıkmış ise Türk vatandaşı aynı tatili 1000 dolara yapmak için yurt dışına gidiyor. 200 dolarlık enflasyon farkını ödemek istemiyor. Kur ve enflasyon arasındaki makas nedeniyle yerli turist daha ucuza gelen yurt dışına gidiyor.
2-Kur artışı enflasyon artış hızının altında kaldığı için otelci zarar ediyor. Satış fiyatı aynı iken maliyetlerin döviz cinsinden artması tesisin bilançosuna fiktif zarar olarak yansıyor.
Otelcilikte “satılamayan yatak stoklanmaz” kavramı onu diğer sektörlerden ayırır. Üretim sektöründe döviz kuru ve ekonomik gelişmelere göre pozisyon alabilirsiniz. Üretimi yavaşlatma, ihracat, prim, reexport, stok, damping ve başka ülkelerde imalat, fason vesaire gibi atraksiyonlar yapılabilir. Ama turizm-konaklama sektöründe böyle bir elastikiyet yoktur.
Mesela tekstil sektörü maliyet artışından kendini korumak için başta Mısır olmak üzere yabancı ülkelere fabrikalarını taşıyorlar. Ama otelcilerin tesislerin altına tekerlek takıp veya çift dingil tıra yükleyip yurt dışına götürme şansları yoktur. Bu nedenle turistik tesisleri milli servet görürüm.
Turizm sektörü döviz girdisi, istihdam olanakları ve vergi tahakkuku ile Türkiye ekonomisine muazzam bir katkı yapıyor. Tüm bunları kuruş kuruş bilen Hazine ve Maliye bakanımız Mehmet Şimşek’ten kısa vadeli istirhamım şudur; “Sayın bakanım enflasyon ile mücadeledeki kararlığınız takdire şayandır. Uyguladığınız sıkı para politikası da doğrudur. Ama, geçmişte düğmenin ilki yanlış iliklendiği için bu doğru politikalar hak etmeyen bazı kesimleri ve sektörleri vuruyor. Bunların başında turizm sektörü geliyor. Sizin de bildiğiniz gibi bugün itibariyle kurun enflasyon üzerinde birebir etkisi yoktur. Kanıtı döviz kuru artmasa da enflasyon artıyor. Eğer uygun görürseniz döviz kurunu yaz aylarında bir miktar bıraksak da hem turizm hem de ihracata yönelik üretim sektörleri nefes alsa iyi olmaz mı? Tabiki faizleri bir miktar daha yükseltmek koşuluyla. (Enflasyona etkisini kırmak için). Kur yükselmediği takdirde enflasyonun artmaya devam edeceği veya en iyimser tahminle enflasyon artış hızının yavaşlayacağını dikkate aldığımızda; konaklama sektörünün belini doğrulatmasının zor olacağını belirtmek isterim. Saygılarımla…
Otellerimiz dünyanın en iyileri arasında