Geçen hafta Alanya belediyesi Zabıta ekipleri ile polis teşkilatı birlikte denetim yaptılar. Alanya Kaymakamı Dr.Fatih Ürkmezer ve Belediye başkanı Osman Tarık Özçelik’i koordineli denetim anlayışları için tebrik eder, güvenlik güçlerine başarılar dilerim. Yapılan iş doğrudur.
KURUMLAR ORTAK HAREKET ETMELİ
Kent disiplinin sağlanmasında önemli bir yer teşkil eden denetim konusunda önerim olacak. Mesela restoran ve bar denetimlerine giderken Tarım ilçe müdürlüğü de dahil edilip; aynı anda üçlü bir denetim yapılabilir. Mutfağa tarım ilçe memuru bara polis (bandrol kontrolü) ve kasada bulanan ruhsat denetimine zabıta bakacak.
3 birimin bir restoran-bara gidip denetim yapması, verimli olacağı gibi işyeri sahipleri ve müşteriler de sezon boyunca denetim fazlalığından rahatsız-şikayetçi olmazlar. Bir iş yeri sezonda 3 birim tarafından 9 kere denetleneceğine 3 kerede denetlenir.
Yine turist taşıyan araçlar (Safari cipleri dahil) jandarma ve polis tarafından denetlenirken yanlarına TÜRSAB’dan bir yetkili alsalar çok iyi olur. (Bazen de Şoförler odası alınabilir) Çünkü Jandarma ve polis karayolları kanunu başta olmak üzere ilgili yönetmelikler çerçevesinde anca teknik denetim yapar ve ceza yazarlar. Şoför ve araçta teknik bir eksiklik yoksa aracı bağlama yetkileri yoktur. Savcılığa sevk edemezler. Ama Trafik kanununa göre herşeyi tam, şoförlü bir aracı TÜRSAB isterse bağlar.
1972 tarihli 1618 sayılı Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) kanununa göre istenilecek evraklar farklı olduğu için polis ve Jandarma denetiminden geçen bir araç TÜRSAB kanununa takılabilir.
TÜRSAB yetkilisi eksiklik bulursa tutanak tutar, ilçe turizm ofisi onaylar ve turistler indirilerek araç bağlanır, şoför direk savcılığa sevk edilir. Turistler mağdur edilmez ve önceden bekleyen araç ile turistler otellerine bırakılır. (4 yıl denetimlere çıktım. Kanun değişmediyse böyleydi) Bu konu önemlidir. Safari araçlarının denetim altına alınamamasının en önemli sebebi TÜRSAB kanunu ve “turizm amaçlı sportif faaliyetler yönetmeliğinin “ tam uygulanmamasındandır. (Safaricilere belge verilerek kayıt altına alınacakları bilgisine ulaştım. Takip ediyorum)
STK ve MESLEK ÖRGÜTLERİ ÜYELERİNİ DENETLEMELİ
Kent disiplinin sağlanması için Oda, dernek ve birliklerin kendi üyelerine ilişkin denetimlere aktif olarak katılmaları esas olmalıdır. Her denetimi polis, jandarma ve zabıtaya bırakmak doğru değildir. Buna ilçe statüsündeki koca kentin güvenlik gücü personel sayısı yetemez ayrıca insafsızlık olur. Zaten büyük bir özveri ile çalıştıklarını biliyorum. Mesai kavramları yok. Sokağa çıkıp sorun. “Oda ve dernekler ne iş yapıyor” diye. Alacağız yüzde 98 cevap şu olur. “Üye aidatı almaktan başka bir iş yapmazlar”
Bu konuda önerimi yineliyorum. Her STK/meslek kuruluşu, üye işyerlerinin kapısına etiket yapıştırmalı. Etiket, ”Bu işyeri kuyumcular odası üyesidir” şeklinde ve üye numarası olacak. Zabıta ve polis denetime çıktığı zaman konu ruhsat denetimi ise bu etiketi gördükleri zaman o işyerine girmelerine gerek kalmaz. Zaman kaybı önlenir, kaçak faaliyet gösterenler hemen tespit edilir, verim yükselir. Sadece üyelik etiketi olmayan işyerlerine girerler.
Bu sistemde belediyenin ilgili oda ve dernekten yazı almadan ruhsat vermemesi önem taşır. Bu bir yetki devri değildir. Yetki yine belediyede. Ruhsatı vermeden önce ilgili STK tarafından denetlenmesi için haberdar olması sağlanacaktır. Ayrıca Oda ve derneklerin üyelerinin gözünde saygın bir konuma gelmeleri sonucu ortaya çıkacaktır. Türk turizminin başkenti Alanya, birçok konudaki başarılı uygulamaları ile Türkiye’ye model olmuştur. Koordineli denetim ve kent disiplini ile huzurun sağlanması konusunda neden model olmasın? . Kalın sağlıcakla.
ALTSO’da su sporları toplantısı
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.